Merhaba sevgili takipçilerim! Pastırma tatili fırsat bilerek, hızlıca planladığımız yaklaşık 1000 km’lik muhteşem bir İstanbul-Yunanistan yolculuğunu tamamladık! Bu 5 günlük macera, yorucu fakat inanılmaz keyifliydi. Motosikletle gezmenin özgürlüğünü, Ege’nin berrak sularını ve Yunanistan’ın sıcacık atmosferini iliklerimizde hissettik. Hazırsanız, gelin bu yolculuğu gün gün anlatayım!
1. Gün: İstanbul’dan Nea Chilli’ye, Ege’nin Serin Sularına
Sabah erkenden Vespa’mızı yükleyip yola koyulduk. Yaklaşık 5 saatlik bir yolculuk bizi bekliyordu. Motosikletli olmanın avantajıyla sınır kapılarında neredeyse hiç beklemedik; polislerin öncelik tanıması sayesinde hızlıca Yunanistan’a geçtik. Yolcuk boyunca ortalama 150 km’de bir mola verdik, hem yakıt aldık hem de biraz dinlendik. Öğlen civarı, Alexandroupoli ile Makri arasında, plajlara yürüme mesafesinde, sıcacık ve tertemiz pansiyonumuza vardık. Nea Chilli, tam bir Ege incisi: sakin, şirin ve doğayla iç içe.
Pansiyonumuza yerleşip hafif bir dinlenme molasının ardından çevreyi keşfe çıktık. Hemen yakınındaki bir plajda, Ege’nin cam gibi berrak sularına kendimizi bıraktık. Yorgunluğumuzu attık, denizin serinliği içimize işledi. Akşamüstü Alexandroupoli’ye geçtik ve Zurafa adlı restoranda geleneksel Yunan yemekleri ile deniz mahsullerinin tadına vardık. Kalamar, ahtapot ve uzo eşliğinde, Ege’nin akşam serinliğinde muhteşem bir gece geçirdik. Şehirde kısa bir tur atıp günü noktaladık.
2. Gün: Makri Plajlarında Deniz ve Keşif
İkinci gün, güzel bir kahvaltının ardından dinlenmiş ve enerji dolu uyandık. Rotamız, Nea Chilli’ye yakın Makri plajlarıydı. Vespa’mızla kısa ama keyifli bir sürüşle ulaştığımız plajlar, tam bir cennet! Uzun uzun denize girdik, güneşlendik ve Ege’nin tadını çıkardık. Öğleden sonra Nea Chilli’nin çevresini keşfe çıktık; küçük sokaklar, samimi insanlar ve şehrin huzurlu atmosferi bizi mest etti. Gün, sakin ve keyifli bir şekilde, pansiyonumuzun yakınlarında geçti. Erken yatıp, ertesi gün için enerji topladık.
3. Gün: Kavala’ya Günlük Macera
Üçüncü gün, alarmı erkene kurduk çünkü planımızda Kavala’ya günübirlik bir tur vardı! Yaklaşık 150 km’lik (toplamda 300km) yol, Vespa’mızla 2 saat civarında sürdü. Marinaya yakın bir yere motosikleti park edip sırt çantalarımızla Kavala sokaklarını arşınlamaya başladık. Dar sokaklar, renkli evler ve Ege’nin enerjisi bizi büyüledi. Marinada güzel bir öğle yemeği yedik…
Ardından, Kavala Kalesi’ne tırmandık. Yorucu olsa da, kale tepesinden görünen manzara her şeye değdi! Gün batarken, kale civarındaki şahane bir kafede frappelerimizi yudumladık, manzaraya karşı hayallere daldık. Dönüş yoluna geçmeden önce biraz daha sokaklarda dolaştık. Yoğun, yorucu ama bir o kadar da muhteşem bir gündü. Pansiyonumuza vardığımızda tatlı bir yorgunlukla yastığa baş koyduk.
4. Gün: Nea Chilli’de Huzur ve Makri’de Gün Batımı
Tatilin ruhuna uygun bir gün geçirmek için dördüncü günü dinlenmeye ayırdık. Nea Chilli plajlarında bol bol yüzdük, güneşlendik ve tembellik yaptık. Akşam yemeği için Makri’deki Nema Restaurant’ı tercih ettik. Muhteşem yemekler ve Ege’nin gün batımı manzarası, geceye harika bir başlangıç oldu. Yemek sonrası, Makri’nin virajlı köy yollarında Vespa’yla keyifli bir sürüş yaptık ve Alexandroupoli’ye geçip şehre veda turu attık. Sokak lambalarının ışığında, rüzgarı yüzümüzde hissederek yaptığımız bu tur, gezinin en unutulmaz anlarından biriydi.
5. Gün: Dönüş Yolu ve Yaman Tostu
Son gün, sabah 6’da uyanıp dönüş yoluna geçtik. Sınır kapısına yaklaştığımızda 2 km’lik bir araç kuyruğuyla karşılaştık. Ama motosiklet avantajımız yine devreye girdi! Polisle kısa bir sohbet sonrası öncelik tanındı ve fazla beklemeden sınırı geçtik. Dönüş trafiği genel olarak sakindi. Yolda Yaman’ın meşhur tostunu yemek için mola verdik; o tost, gezinin en güzel kapanış lezzetlerinden biri oldu. Öğle saatlerinde eve vardığımızda, hem yorgun hem de tarifsiz bir mutluluk içindeydik.
Son Söz
Bu spontan Vespa macerası, özgürlüğün ve Ege’nin tadını çıkardığımız bir yolculuktu. Artçı-öncü geçirdiğimiz bu 5 gün, çok yorucu ama bir o kadar da keyifliydi..Nea Chilli’nin sakin plajları, Kavala’nın büyüleyici manzarası, Alexandroupoli’nin sıcak sokakları ve Vespa’nın inatçı vızıltısı… Hepsi birer hazine! Siz de böyle bir macera yaşamak isterseniz, ertelemeyin, Vespa’nızı kapın, sevdiğinizi artçı yapın ve yola çıkın!
Öneriler: Motosikletle Yunanistan Macerası Planlayanlar İçin
- Sınır Geçişleri: Motosikletle seyahat ediyorsanız, sınır kapılarında öncelik avantajını kullanın. Polislerle nazik bir iletişim, geçiş sürecini hızlandırabilir. Dünyanın her yerinde motosikletler için ya özel gişeler ya da geçiş önceliği vardır.
- Mola Planlaması: Uzun yolda her 150 km’de bir mola vermek hem sizin, hem artçınızın hem de motorunuzun dinç kalmasını sağlar. Yakıt alırken küçük atıştırmalıklarla enerji toplayın.
- Konaklama: Nea Chilli gibi plajlara yakın, sakin yerlerde pansiyon seçin. Temiz, sıcak ve merkezi bir yer, tatilin keyfini katlar.
- Yeme-İçme: Yunanistan’da deniz ürünleri ve yerel lezzetleri mutlaka deneyin. Zurafa ve Nema gibi restoranlar, hem lezzet hem de atmosfer açısından harika seçenekler.
- Kavala Turu: Günübirlik Kavala planlıyorsanız, kaleye tırmanmayı ve marinada yemek yemeyi unutmayın. Frappeli bir mola, manzarayla birleşince unutulmaz oluyor!
- Ekipman: Hafif bir sırt çantası, rahat kıyafetler ve su geçirmez bir mont, ani hava değişimlerine karşı kurtarıcı. Kask ve güvenlik ekipmanlarınızı asla ihmal etmeyin.
- Yol Keyfi: Vespa gibi hafif bir motosikletle virajlı Ege yollarında sürüş yapmak ayrı bir zevk. Güvenli hızda, manzaranın tadını çıkarın!
Güvenli sürüşler ve bol maceralı yollar dilerim!